11 yıl önce dünyadaki insanların sadece %5’i interneti kullanıyordu. Bugün bu oran %30’lara yükselmiş durumda. Diğer bir deyişle dünya nüfusunun neredeyse dörtte biri 11 sene içerisinde internetle tanıştı. Çok eskilere gitmeye de gerek yok aslında. Sadece 4 sene önce (2007) Türkiye’de internete erişimi olan hane oranı %20 iken bugün bu oran %42’ye yükseldi.* Çok kısa bir süre sonra Türkiye’deki her iki haneden birinin internet erişimi olacağını tahmin etmek hiç de güç değil.
Peki bu rakamları ve mevcut tabloyu niçin paylaştım?
Oyunun kurallarının çok farklı olduğu ve tüketici davranışlarının değişik dinamiklere bağlı olarak değiştiği çevrimiçi dünyaya birçok tüketici katılıyor. Farklı dinamiklerle işleyen bu yeni dünyanın çok daha kalabalıklaşacağını öngörebiliriz. Çevrimiçi dünyanın farklı kurallarının, dinamiklerinin, davranışlarının insan ekseninde analiz edilmesini ve bunun akabinde anlamlı sonuçlar çıkarılmasını sağlayan en önemli araçlardan biri ise Google Analytics.
– Tüketiciler markamızla nasıl etkileşime giriyor?
– Web sitemize gelen ziyaretçiler hangi aşamalarda sitemizi terk ediyor? Sonra nerelere gidiyorlar?
– İnsanlar, vermek istediğimiz mesajı diğerlerine nasıl taşıyorlar?
– Tüketiciler hangi kanallarda hangi tür iletişime daha açıklar?
– Reklam kampanyalarımı ve pazarlama mesajlarımı nasıl şekillendirebilirim?
Google Analytics; bu ve bunlara benzer tüm soruları yanıtlamamızı ve hedeflerimize uygun stratejiler belirlemememizi sağlıyor. Google Analytics, kullanıcıların sitemizi nasıl bulduğunu, sitemizde nasıl gezindiğini ve ziyaretçilere daha iyi bir deneyim sunmak için neler yapabileceğimizi gösterir ve ücretsiz bir üründür.
Google Analytics sayesinde edindiğimiz bilgilerle, sitemize daha etkili bir biçimde trafik çekebilir ve bu trafikle aldığımız ziyaretçileri istediklerimizi yapmaya daha etkili bir biçimde ikna edebiliriz.
Analytics’e kaydolmak için Analytics web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
*TÜİK Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması, Sayı: 170